Huzur arıyorum, yerini biliyor musun?
4 Feb, 2021 . 3 dk
Yogaya başlayanlar için bir çok sebep olabilir. Fiziksel olarak güçlenmek, sağlıklı olmak ve tabii ki huzur...
Yeni üyelerin belirgin beklentisi genellikle huzurlu olmak ve gündelik hayatın stresinden kurtulmak oluyor. Benim için her bir yeni gün, yeni başlayanları ile yapacağım yeni telefon görüşmeleri ve yeni mailler demek;
"... stresinden kurtulmak istiyorum, yogaya başlamaya karar verdim, saatlerinizi öğrenebilir miyim?", "Hmmm peki kaç seansta yoga öğrenebilirim? Stresten acilen kurtulmam lazım",
"Sesiniz çok sakin geliyor, ben de böyle olacak mıyım?",
"Karar veremiyorum, pilates mi? yoga mı? Hangisi daha etkili?"
Sorular farklı ama içten içe sorulan genelde aynı:
-"Huzur arıyorum, sen yerini biliyor musun?"
-"Evet çok iyi biliyorum, sağdaki ikinci kapıdan girince banyoda kocaman bir ayna var, o aynaya bak, aradığın şeyin kabuğunu göreceksin..."

Eskiden mutluluğun ve huzurun belirgin bir olayla bir anda gerçekleşeceğini ve bardaktan boşanırcasına yağan bir sağanak gibi; beni iliklerime dek sırılsıklam edeceğini sanırdım. Artık bunun böyle olmadığını biliyorum. Huzur ve mutluluk küçük damlalar halinde her an geliyor ve siz kendi kabınızda ne kadarını biriktirebilirseniz o kadar huzurlu oluyorsunuz. Pınar Hoca'nın her zaman söylediği gibi, "yoga ve yoga eğitmeni size o kabı veriyor ama boş olarak, sonra da damlaların yerini tarif ediyor. Damlaları fark etmek ve kabınıza toplamak ise kendi işiniz."
Benim anlayışıma göre de, kişinin sadece oturup bekleyerek huzur araması, boş buzdolabının kapağını açıp aval aval içine bakmasından farklı değil. Nasıl ki kapağını açtığımızda yiyecek ve içecekle dolu bir buzdolabı için emek verip çalışmak ve alışveriş yapmak gerekli ise, içimizde huzur bulmak için de aynı şekilde çalışmak ve gerekli alış veriş yapmak zorundayız.
Yakın zamanda aramızdan ayrılan büyük hocamız Sri K. Patthabi Jois şöyle söylemiş: "aslında yoga, bakarak göremediğinizdir. Ashtanga'nın güçlü geçişleri, derin bir ruhsal yolculuğun sadece görünen dış yüzeyidir. bedenin inanılmaz gücünün ardında, bizi ayakta tutan bir maneviyat ve enerji bulunur. bu maneviyata erişmek için önce fiziksel olan dış yüzeyi anlamak ve aşmak gerekir. bedenimiz tapınağımızdır ve bu tapınak evrensel ruh, Atman'dır."
Sevgi ve ışıkla,
Namaste!